Son Gayrimenkul Raporları

2017 Gayrimenkul Raporu

Türk gayrimenkul sektörü son yıllarda birçok etkin nedenden dolayı önemli ölçüde büyüdü. 2012 yılında yabancıların mülk satın almasına izin veren ilgili yasayı (Mütekabiliyet Yasası) uygulamak, Türk gayrimenkulleri üzerindeki yabancı talebi artırmada önemli bir rol oynadı. Ayrıca, konut sektörü ile ilgili vergi kesintileri de konut piyasasında yatırımları teşvik etti.

 

 

Konut Piyasası

Son on yılda, konut piyasası, nüfus büyümesi ve kırsal-kentsel göçün etkisi ile yüksek bir büyümeye tanık oldu. İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir,

Türkiye’de en yüksek talebi oluşturan öncelikli şehirler olarak kabul ediliyor. Konut sektörüne olan talep, fiyat, yer ve boyut gibi birçok faktör tarafından belirleniyor. 2017 yılında konut sayısı 32 milyonu aştı; tek başına İstanbul, 5.4 milyon konut ile en büyük paya sahip. Mütekabiliyet Yasasının 2012 yılında yürürlüğe girmesi ile konut talebi %12.5’e yükseldi. Bununla beraber, Türk lirasındaki son değer kaybı ile, Türkiye Merkez Bankası, 2012-2017 döneminde %11 ila %17 aralığında olan ipotek faiz oranındaki önemli bir artışı yansıtan tasarruf prosedürlerini takip etti.

 

Ofis Piyasası

Türkiye, ticaret için uygun bir ortam sağlayan en iyi gelişmekte olan ülkelerden biri haline geldi. Ülkenin her yerinde, özellikle de Türkiye’nin ekonomik başkenti olarak kabul edilen İstanbul’da, finansal hizmetler, bilişim (IT), inşaat ve medya gibi farklı alanlarda şirketler yer alıyor. Türkiye, dünya çapında 90’dan fazla ülkeden şirkete ev sahipliği yapıyor. Konum avantajı, ofis piyasası talebinin en önemli belirleyicilerinden biridir. Metro istasyonuna yakın bir ofise sahip olmak şirketler ve çalışanları için büyük bir avantaj olarak kabul edilir. Ayrıca restoranlar, spor kulüpleri ve kültürel tesisler gibi yapılarla donatılmış, fiziksel özelliklerin ve büyüklüklerin yanı sıra prestij sahibi olan ofis binaları, şirketlerin bu işyerlerine ilgi duymasında önemli rol oynayabilir.
2017 yılında, İstanbul’daki A sınıfı ofis rezervi, 2010’dan bu yana %12’lik bir büyüme ile toplamda 5,3 milyon metrekareye yayılmış 249 ofis binasına ulaşmıştır.
Ofisin esas kirası açısından, 2009’dan bu yana, 2016’nın başına kadar, aylık metrekare birim fiyatı istikrarlı bir şekilde 40-45 dolar arasındaydı. Ancak, asıl rant, birçok nedenden dolayı düşmeye başladı. İnşaat büyümesi, 2015’ten bu yana Türkiye’de küresel talebin azalması ve Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi ile 2017 sonunda aylık bazda 30 dolar seviyesine ulaştı.

Perakende Piyasası

Türk perakende piyasası son on yılda önemli ölçüde artmıştır. Nüfus artışı, yaşam koşullarında iyileşme, turizm ve yüksek büyüme oranı gibi birçok neden ile perakende pazarında bu önemli genişlemeyi açıklanabilir. İstanbul, 2016 yılında JLL sınır ötesi perakendeci çekiciliği endeksine göre Avrupa’nın en cazip 6. perakende pazarı oldu.

Brüt kiralanabilir alan 2017 yılında 12,2 milyon metrekareden fazla olmakla beraber, İstanbul toplam GLA’nın yaklaşık% 34,5’ini işgal etmiştir. Ayrıca, 2016’da 90 Avro olan perakende kira bedeli 2017’de 70 Avroya düşmüştür.

Otel Piyasası

Otel ve Turizm piyasası, birçok siyasi ve ekonomik problemden dolayı son birkaç yılda olumsuz etkilendi. Ancak Türkiye, yolcu sayısını bir önceki yıla

göre %11’lik bir artışla 193 milyona yükselterek dünya çapında farklı ülkelerden gelen yolcuları çekme yeteneğini kanıtladı. Otel pazarı arzı açısından 3.640’tan fazla otel, 5 yıldızlı oteller toplam otellerin% 42,7’sini, 4 yıldızlı otellerin ise 2017 yılında% 24,8’ini ve otel pazarının% 12,6’sını oluşturduğu görüldü.